Pazar, Ağustos 28, 2005

KARİKATÜRLERLE "DEMİREL VE DEMOKRASİ"

karikatürlerle
“ Demirel ve
Demokrasi ”
Sergisi - Tan Oral

Tan Oral’ın
“Demirel ve Demokrasi” adlı sergisi,
Doku Sanat Galerilerinde
12 Eylül 2005 Pazartesi günü açılıyor.


Doku Sanat Galerileri’nde açılacak olan mevsimin bu ilk sergisi
Demirel ve Demokrasi” adıyla Tan Oral’ın tarihsel çizimlerinden oluşuyor.
Türk siyasal yaşamında inişler ve çıkışlarla dolu kırk yılı aşkın uzun bir süre politik mücadelede etkin bir yer alan ve her zaman çizerlere konu olan Sayın Demirel’in o günlerde yayınlanmış karikatürlerinden oluşan bu sergi 12 Eylül pazartesi günü Ankara’da, Doku Sanat Galerilerinde açılıyor.

açılış:
12 Eylül 2005 Pazartesi saat 18.oo de
Doku Sanat Galerileri, Cinnah Cad. Enis Behiç Koryürek Sok. 11/A-B Çankaya
Tel:(0-312) 439 78 80. fax: (0-312) 439 82 42

Sergi afişi:

Sergi açıklaması:

Demirel ve
Demokrasi
--------------

Tan Oral

Demirel, Türk siyasal yaşamında, inanılması zor iniş çıkışlarla dolu, kırk yılı aşkın uzun bir süre var olmuş, etkili olmuş ve gündemde kalmış ilginç bir siyasetçidir. Kendisi, iktidarda olmak, muhalefette olmak, askeri darbelere maruz kalmak, yasaklı yada tarafsız olmak gibi politik mücadelenin birbirinden çok farklı bölgelerinde, umut ve inançla ayakta durmasını bilmiştir. Onu defalarca iktidara taşıyan yandaşları olduğu kadar, kendisiyle kıyasıya ve acımasızca mücadele eden muhalifleri de hiç eksik olmamıştır. Her zaman çok şiddetle eleştirilmiş ama muhalifleriyle ve herkesle, kafa karıştırıcı zeka oyunlarıyla dolu polemiklere girişmekten hiçbir zaman geri kalmamış ve bu tavrından da hiç ödün vermemiştir. Onun siyaset felsefesi kadar, bunun bir yansıması olan söylemleri de her zaman ilgi çekmiş ve birer öz deyiş gibi akıllarda yer etmiştir. Böylesine renkli bir politik kişiliğin mizahın ve onun çizgilisi olan karikatürün baş konularından biri olması da kaçınılmazdı ve de öyle oldu. Onun icraatı ve sözleri kadar, hali, tavrı, şapkası, tombul çehresi ve kilolu bedeni de, çizerlere bitmez tükenmez zenginlikte esin kaynağı olmuştu. Bir dönem geldi, bir çizgi amatörü için bile Demirel portresi çizebilmek, neredeyse karikatür sanatıyla eş anlamlı sayılmaya başladıydı.
Bana gelince... Sayın Demirel’in ve onun politik icraatının, herkeste olduğu gibi, kuşkusuz benim yaşamım üzerinde de olumlu ve olumsuz önemli etkileri olmuştur. Bu da bana, politik çizgi çizdiğim yıllar boyunca onu eleştirme hakkı verdi. Onun gürültülü siyasal mücadeleleri kadar ona ve icraatına duyduğum kızgınlıklarım, sıkıntılarım, karşı oluşlarım ve yeri geldiğinde kendisinin demokratik haklarını savunuşum da çizdiklerime bol bol yansıdı ve belgelendi. Bugün aktif siyasetin dışında olmak gibi yeni bir konuma gelen bu duayen politikacı ile ilgili, bugüne kadar çizdiklerimi bir sergi ve kitapta bir araya getirmek de bir gereklilik oldu.

TAN ORAL'DAN YENİ SERGİLER...


“YüzYüze”
Sergi
Tan Oral


Tan Oral’ın
YüzYüze” adlı sergisi,
Schneidertempel Sanat Merkezi’nde
22 eylül 2005 Perşembe günü
açılıyor...


Schneidertempel Sanat Merkezi’nde açılacak olan mevsimin ilk sergisi
“YüzYüze” adıyla portre çizimlerden oluşuyor.
Şu yada bu nedenle Tan Oral’ın kalemine takılan, tanıdık, tanımadık
yüzlerce yüz çizimi bu sergide bir araya getiriliyor.
22 eylül Perşembe günü açılacak olan “YüzYüze” sergisinde yer alan çizimler ayrıca aynı adı taşıyan ve tasarımını Çağla Turgul’un yaptığı ilginç bir kitapta da toplanarak ilgilenenlere sunuluyor.

açılış kokteyli:
23 eylül 2005 Perşembe saat 19.oo da
Schneidertempel Sanat Merkezi, Felek sok. 1 Karaköy-Galata

Sergi afişi:



"YüzYüze" adlı kitabın açıklamalı önsözü


Yüzde Yüz

Şu yada bu nedenle kalemime takılan yüzlerce yüz, yıllarca dosyalarda üst üste yığılarak biriktikten sonra, bu kez bu kitapta toplaşmayı ve bir sergi ile de insan yüzüne çıkmayı başardılar. Özel bir çaba ve özel bir seçim yapmadım, eklemedim, çıkarmadım. Gerçekten de günlük yaşam, çalışmalar, görev ve etkilenmeler içinde kalem oynatırken, bazen not alırcasına hızla, yada sabır isteyen yoğun emekle kağıt üstüne düşen bu izler, içinde yüzdüğüm insan denizinin bana vuran kimi dalgalarını oluşturuyor gibiydi. Yüzler zihnimizde yer edip arşivlenirken, belki fazla yer tutmasın diye en can alıcı, en akılda kalıcı birkaç ayrıntı ve oranlama ile saklanıyorlar. Gerçeği ile artık bir ilgisi kalmamış, ama gerçeğinin ta kendisi olarak hem de . Tanıdığımız bir yüzü hatırlarken, içindekileri ayrıştıramadığımız ve tanımlayamadığımız ama iyi bildiğimiz bir lezzet gibi, sadece bir tat gelir dilimize. İşte o, artık O’dur, deriz. Onu bir başkasına hatırlatmak için de ayrıntılara boğulmuş bilgi yumağı ve anatomik açıklamalar yerine, işte o lezzetten bir damla tattırmak yeterli olacaktır. Bellek, o karmaşık arşivinden anında bulup çıkaracaktır o lezzetin sahibini. Çünkü daha önce tadı damağında kalmıştır da ondan. Fazla teferruat ve malumat ise ağız tadını kaçıracaktır.

Tan Oral

Pazartesi, Ağustos 01, 2005

Doğan Hızlan da "blogger" oldu: "BlogNot"
Web-kütüğüne seçtiği ad da ilginç; "Bloknot"u çağrıştırıyor...