Salı, Ekim 06, 2020

Ayrıcalıklı Hissetmek... Sonbahar Yaprakları... Jazzy...

 Hem aile dostum, hem de diş hekimim olan eski bir genç arkadaşım aynı zamanda iyi bir saksafoncudur da... Dün, ruhuma bile duyurmadan beş dişimi birden çekmişti. Bugün hatırımı sorarken bunu da yollamış. Çok mutlu oldum... Varolsun...

Perşembe, Haziran 11, 2020

SALT'TAN ÇEVRİMİÇİ 2 FİLM GÖSTERİSİ

10-20 HAZİRAN 2020:

  • Opening in Moscow [Moskova’da Açılıyor] (1959) 
  • Kick in Iran [İran’da Tekme] (2009)

-SALT'tan Zeynep AKAN göndermiş bu bülteni...-: 


1851’de Londra’da “Tüm Ulusların Endüstri Üretimlerinin Büyük Sergisi” adıyla
düzenlenen ilk dünya fuarı, 45 yıl sonra Atina’da yapılan ilk modern olimpiyat
oyunları... Bu uluslararası organizasyonların şehirlere etkilerini 2016’da Perşembe
Sineması ile incelemeye sunan SALT, dünya fuarlarının güncel temsil ve görsellik
anlayışlarına nasıl yön verdiğini 2018’den beri Teşhir serisiyle tartışmaya açıyor. 21.
yüzyılda yöntemlerinin fayda ve geçerliliğini sorgulamadan deneyim ekonomisini
çoğaltmaya devam eden fuarlar, olimpiyatlar ve bienaller, İkinci Dünya Savaşı’ndan
bu yana ilk kez 2020’de pandemi koşulları nedeniyle kesintiye uğruyor.
SALT’ın söz konusu modelleri irdeleme odaklı üretimlerden derlediği içerik seçkisi
kapsamında iki belgesel film; Opening in Moscow [Moskova’da Açılıyor] (1959) ve
Kick in Iran [İran’da Tekme] (2009) 10 Haziran’dan itibaren saltonline.org’da
çevrimiçi olarak izlenebilir.

Opening in Moscow [Moskova’da Açılıyor] (1959)
Yönetmen: D.A. Pennebaker
49 dakika
İngilizce ve Rusça; Türkçe ve İngilizce altyazılı

Endüstri ürünleri tasarımcısı George Nelson’ın koordinasyonunda hazırlanan
“Amerika Ulusal Sergisi” ile Ruslar, elektrikli süpürgeden buzdolabına, Polaroid’den
son model kasetçalara, hatta yasaklı olan kitaplara birçok yenilikle tanıştı. ABD
Başkan Yardımcısı Richard Nixon ile Sovyet lider Nikita Kruşçev’in sergi
mekânından canlı yayımlanan hararetli Mutfak Tartışması’nda, “Amerikan rüyası”
bir mutfak modeli üzerinden kapitalist ve komünist yaşam tarzları karşılaştırıldı.
1959 yazında Moskova’da yapılan tarihî organizasyonun belgesi niteliğindeki bu
film, SSCB ile özel bir anlaşma gereği düzenlenen ve ABD’nin yaşama, çalışma,
öğrenme, üretim, tüketim ve eğlence biçimleri ile kültür değerlerini sergileyen fuara
ayrıntılı bir bakış getirir. Çevrimiçi gösterim 10-20 Haziran’da altyazılı olarak
saltonline.org’da: https://vimeo.com/426907619


Kick in Iran [İran’da Tekme] (2009)
Yönetmen: Fatima Geza Abdollahyan
82 dakika
Farsça, İngilizce, Mandarin; Türkçe ve İngilizce altyazılı

Tahran’da yaşayan profesyonel sporcu Sara Hoşcamal‐Fıkrî, İran’da bir ilke imza
atarak 2008 Yaz Olimpiyatları’na katılmaya hak kazandı. Bu durum, muhafazakâr
kesimlerde büyük bir muhalefetle karşılansa da, ülke çapında destek görerek
uluslararası düzeyde ilgi uyandırdı. 20 yaşındaki Sara, TIME dergisinin Pekin’deki
organizasyon için hazırladığı en ilgi çekici 100 sporcu listesinde 22. sırada yer aldı.
Olimpiyat katılımı kendisi ve tekvandocu antrenörü Maryam Azarmehr için büyük
bir başarı olduğu kadar, ülkede eşit haklar ve özgürlük mücadelesi veren bütün
kadınlar adına önemli bir adım olarak nitelendi. Sara’nın Pekin’e uzanan zorlu
yolculuğunu konu alan belgesel filmin çevrimiçi gösterimi 10-24 Haziran’da altyazılı
olarak saltonline.org’da: https://vimeo.com/425801566

Cuma, Nisan 24, 2020

"MY FRENCH FILM FESTIVAL"

En sevdiğim web kaynaklarından: / One of my most favored web sources:
My French Film Festival
Şu sıralarda "STAY AT HOME" /(EVDE KAL) başlığı altında harika filmleri paylaşıma açmışlar...
Thanks a lot indeed...
💕💙💚💜👍👏👏👏


Perşembe, Nisan 23, 2020

KARANTİNADAN BİLDİRİLENLER...

Herkes evinde... Karantina günleri. COVID-19... Corona Virüs... Ölü sayısı, yeni "vaka" sayısı, iyileşenler, hastalananlar, gidenler, kalanlar... Hayatımız tüm dünyada 1 aydır bunlarla çevrili... Hal böyle iken, kültür sanat insan ve kurumları, var gücüyle Internet üzerinden cömert paylaşımlar yapıyor. (Neyse ki)!
İşte onlardan biri de "L'Internationale"...

SALT'ın bu konudaki haber bülteni ile devam edeyim:

Avrupa Birliği (AB), kamuya açık müzeler için uzun vadeli, sürdürülebilir bir model oluşturmayı hedefleyen konfederasyonunu beş yıllık bir proje için 2.5 milyon euroluk bir hibeyle ödüllendirdi. L’Internationale‘nin nitelik ve gerekliliğini teyit eden bu hibe desteği, üye kurumlar arasında koleksiyon ve sanat araştırmaları ile teknoloji ve kamusal erişimin paylaşıldığı yeni bir kültürel konfederasyonun biçimlenmesine katkı sağlayacak. 

L’Internationale, hiyerarşik ve merkeziyetçi olmayan bir uluslararasıcılık üzerine kurulu bir konfederasyon; yerel olarak köklü, küresel olarak birbirine bağlı kültürel aracılardan oluşuyor. Farklılıklar ile yatay paylaşımlara değer veren bir sanat alanı öneriyor. Değişik coğrafyalardan yerel hikâyelerin birlikte okunabilmesi adına daha etkili araçlar ve yepyeni yöntemler sunmayı hedefliyor.


L’Internationale bünyesinde Museum van Hedendaagse Kunst Antwerpen (M HKA/Belçika); Van Abbemuseum(VAM/Hollanda); Museu d’art Contemporani de Barcelona(MACBA/İspanya); Museo nacional centro de arte Reina Sofía(MNCARS/İspanya); Moderna Galerija (MG/Slovenya) ve SALT (Türkiye) yer alıyor. Konfederasyon ayrıca, akademik ve sanatsal alanlardan çeşitli ortak ve iş birlikçi kuruluşlar tarafından destekleniyor.

Bu üyelikle SALT, konfederasyondaki beş müzeyle iş birliği yapma ve bu müzelerin arşiv ve koleksiyonlarına erişim imkânına sahip olacak; çalışanlarına mobilite ve tecrübe paylaşımı sağlayacak. Kurum, yerel ve bölgesel araştırmalar için bir üretim odağı olma işleviyle özellikle arşiv uygulamalarındaki gelişmelere eğilecek. Aynı zamanda, konfederasyonun e-yayıncılık faaliyetleri için bir platform oluşturacak. 

Konfederasyon, AB’nin hibe desteğiyle “Sanat Kullanımları – 1848 ve 1989’un Mirası” [The Uses of Art – The Legacy of 1848 and 1989 (UoA)] adlı çok yönlü bir proje yürütecek. Proje, bir dizi sergi ve sempozyum ile dijital-basılı yayıncılık, online forum, eğitim platformu ve kurumlar arası kadro ve uzmanlık değişimi ile paylaşımını içeriyor.
“Sanat Kullanımları”, Ekim 2013’te Reina Sofía tarafından düzenlenecek bir sergiyle başlayacak. Sergi, sanat tarihi için 1980’lerde İspanya ve dünyadaki sosyo-politik dönüşümlerin merceğinden sivil toplumun gelişimine dayalı yeni bir perspektif tasarımını inceleyecek. Beş yıl sürecek olan “Sanat Kullanımları” 2017 yılında, Avrupa çapında eşzamanlı sergi ve etkinliklerle sonlanacak. Bu kapsamda aynı yıl SALT, L’Internationale ve Müşterek Bilgi adlı bir program gerçekleştirecek. 
İki tarihî dönüm noktası olan 1848 ve 1989 yıllarını seçen “Sanat Kullanımları”, güce karşı yaratıcı tepki ve yurttaş direnci bağlamında radikal ve ulusötesi bir Avrupa tarihiyle ilişki kuruyor. Her iki tarihsel devrimde de tüm dünya ve kültürlerine erişim sorunsalı, yeni yurttaşlık biçimlerinin talebi bakımından temel bir önem taşımaktaydı. Bu çerçevede proje 1989 yılını, 20. yüzyılın büyük bir kısmına nüfuz eden ideolojik bir çatışmadan öte, Avrupa’da 1848 devrimleriyle başlayan dönüşümün devamı olarak kabul ediyor. Bu iki tarih ile miraslarının yanı sıra bugünü yeniden yorumlamak üzere 1980’li yıllara odaklanıyor; aynı zamanda kamu erişimi, katılımcılık ve ortak yaratıcılığın teşvik edilmesini amaçlıyor.

“Sanat Kullanımları” projesi ortaklarıJuliús Koller Society (Bratislava, Slovakya); Afterall Journal and Books (Londra, Birleşik Krallık); KwieKulik Archive (Varşova, Polanya), Victoria & Albert Museum (Londra, Birleşik Krallık).
Ayrıca, sanat dergisi A Prior, online bir platform ve yılda bir kere yayımlanacak basılı bir sayı ile “Sanat Kullanımları”projesine tahsis edilecek.
L’Internationale konfederasyon ortakları Grizedale Arts (Cumbria, Birleşik Krallık); Liverpool John Moores University (Liverpool, Birleşik Krallık); University College Ghent [Güzel Sanatlar Okulu (KASK) ve Kraliyet Konservatuvarı] (Gent, Belçika) ve Universität Hildesheim (Hildesheim, Almanya).

Pazar, Ocak 05, 2020

2020'nin ilk sergisi: "LÜTFİ ÖZKÖK: PORTELER"

İstanbul Modern'deki "Lütfi Özkök: Portreler" sergisine gittik bugün Mehmet ile...

1923'de doğan Özkök, 2017'de aramızdan ayrılmış...
Gülben Çapan'ın Diken/Sanat'taki yalın bir dille yazdığı tanıtım yazısı da iyice merakımızı kurcalamıştı: "Lütfi Özkök'ün Arşivinden 89 Portrelik Seçki: Bir döneme ışık tutuyor..."

Bu sergide kimi tanıdıklar ve sevgili Güneş (Karabuda) Ağabey'imizden de izler göreceğimizden emindik! Nitekim gördük de... Özkök'ün torununun çektiği 26 dakikalık belgeseli de izledik (*).

Osman İkiz de Lütfi Özkök'in kim olduğunu ta 2004 yılındaki ntvmsnbc'de şöyle yazmış:
"İsveç'te bir Türk var: Lütfi Özkök"

Zaman hızla akıp gidiyor, geriye böylesi izler bırakabilenler her türlü saygıya değer...







Samuel Beckett

Mikis Teodorakis
(*) Bunu daracık koridorun duvarındaki küçük bir ekranda değil de yalıtılmış ve karartılmış sessiz bir ortamda ve perdede görebilseydik ne kadar iyi olurdu. Ama müze "geçici mekânında" olduğunu vurgulayıp durduğundan üzerinde durmadık. Bugün hiç bir film gösterimi olmayan sinema salonunda da gösterilebilirdi belki. Neyse...