Ola ki buraya uğradınız... Bu arkadaşlara yardım edin:
"Yabancı sevmezlik..." versus "Iletisim"
Tarihi Kentler Birliği'nde çalışan arkadaşım Ece Aksakoğlu'ndan aşağıdaki mektubu aldım... İlgilenenlere iletilmesine yardımcı olmamı istiyor....
Avrupa’nın en büyük ve en etkin öğrenci birliği olan AEGEE’nin (Association des Etats Généraux des Etudiants de l'Europe) İstanbul birimi olan ‘İstanbul Avrupa Gençlik Forumu Derneği ( AEGEE-istanbul)’ olarak, ‘European School' (Avrupa Okulu) ve ‘Yabancı Sevmezlik’ kapsamı altında etkinlikler ve projeler düzenlemekteyiz. ‘One Europe’ düşüncesi ve sloganı ışığında bu sene de Avrupa çapındaki bu aktiviteler, Avrupa’da 180’i aşkın üniversite kentinde örgütlenmiş ve 17.000 adet 18-35 yaş arası üniversite öğrencisi üyeye sahip, Avrupa’nın en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan AEGEE bünyesinde gerçekleşecektir. Bu çerçevede, bu etkinlikler Avrupa ve Türkiye çapında geniş bir kitleye bire bir olarak ulaştırılacaktır.
AEGEE-İstanbul olarak sizden, ekte sunmuş olduğumuz bu etkinlikler için sponsor olmanızı ve destek vermenizi rica ediyoruz. İlginize teşekkür ederiz.
AEGEE-İstanbul
Başkan, Ece Demircan,
N.Özge Akçizmeci
FR-PR Kordinatörü
e-posta: aegee@aegee-istanbul.org
İhtiyaçlarının ne olduğunu söyleyecekler... İpucu: Gelecek 2-30 katılımcı gence yatacak yer, yemek, ulaşım ve biraz da ulaşım desteği... Hiçbirşey değil (!) yani... Ne var ki, "AB'ye girerken Türkiye" oyununda bir aralar "onurumuz, onurumuz..." diye ses yükseltildiğini anımsarsak, tıpkı bugün Felsefe Kongresi katılımcılarına kap-kaççılar tarafından uygulanan "sıcak muamele"den dolayı "o onurumuzun nasıl etkilendiğini" düşünmemiz gerektiği gibi, şu "Yabancı Sevmezlik" şeyine gelecek yabancıları şimdiden biraz "sevmek"te yarar var... Bu gençler -bizimkiler- bir yükümlülüğün altına girmişler... İnsan şunu sormadan edemiyor tabii, "A yavrum, 20 Eylül'deki bu önemli etkinlik için destek arayışına 20 Ağustos'ta mı çıkılır? Ama bunlar bizim yavrularımız olduğu için, "zamanlama ve organizasyon" disiplinini de onlara biz öğretememişizdir... O yüzden şimdi de -çoğunlukla olduğu gibi- "gayret dayıya" düşüyor... Kimbilir, bu mesaj işlevsel olabilir belki... Ben hep iyimserimdir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder