"Kubbelerde Yüksek Ökçeler" sergisi açıldı.
Küratör: Derya Nüket Özer
Mimarlık Müzesi yeni sergisinde, Türkiye’nin öncü kadınlarının verdikleri mücadelenin heyecan verici bir örneği olan Cahide Tamer’in arşivinde yeralan fotoğraflara ve kendisi ile yapılan bir söyleşiye yer veriyor. Cahide Tamer (1915-...), Cumhuriyet’in kuruluşunun hemen ardından yaşanan pek çok gelişmeye katkıda bulunan “ilk”lerden. Türkiye’nin ilk kadın mimarlarından birisi. Dahası, o dönemlerde Türkiye’de yeni gündeme gelen tarihsel yapıların onarımı konusunda çalışan ilk mimarlardan. Korumacılık mevzuatının yeni oluştuğu, restorasyon tekniklerinin yeni keşfedildiği yıllarda “restorasyon şiir yazmak gibidir” diyen Cahide Tamer, Yedikule, Rumelihisarı, Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı gibi pek çok önemli onarımlara imza atmış. Tamer’in önemli bir özelliği de çok iyi bir arşivci olması. Yaptığı bütün işlere ait resmi yazışmalar, çizimler ve fotoğraflara evindeki arşivinde ulaşmak mümkün. Bunların bir bölümü hazırladığı kitaplarda da yayımlanmış...
Topkapı Sarayı, Cariyeler Hastanesi'nden dolap kapağı.
"Cariyeler Hastanesi'ne keşif yapmaya gitmiştim, ölçü alırken bu dolap kapağı ilgimi çekti. Bembeyaz boyalıydı, üzerine çocukların defterlerine yapıştırdıkları çıkartmalardan süsler yapılmıştı. Ben de konstrüksiyonu açısından altına bakmak istedim, yanımdaki çakı ile biraz kazıdım. Bir de baktım altından yaldız çıkıyor. Biraz daha kazıdım, yaldız , boya müthiş. Hemen müdürümüz Tahsin Öz'e gittim. Hemen geldi, yerinden çıkaralım, inceleyelim dedi. Boya temizlenince altından nefis bir dolap kapağı çıktı. Sonra UNICEF bunu kartpostal yapmış"...
Cahide Tamer Arşivi
(Sergi icin resmin uzerine tıklayınız)
“Üç Belge: Padişah Tapusundan Şayeste Hanım'ın Duvarına”
sergisi sürüyor...
Hazırlayanlar: Derya Nüket Özer, Tufan Sağnak
Osmanlı dönemine ait üç belgenin yer aldığı sergide Preveze’deki Hazine’ye ait bir çiftliğin Sultan 2. Abdülhamid’in üzerine geçişini belgeleyen tapu ile kendi halinde iki hanıma ait bir yapı izin belgesi ve harç belgesi yer alıyor.
Sözü edilen tapu...
2. Abdülhamid, kendi adına mülk sahibi olan ilk Osmanlı padişahı idi. Musul, Kerkük, Filistin, Doğu Anadolu, Çukurova ve Balkanlar’da çok sayıda araziye sahip olmuştu. Mimarlık Müzesi’nde yayımlanan 1892 tarihli tapuda da belirtildiği gibi bu mülkler “kız ve erkek çocuklarına eşit olarak” miras kalıyordu. 1930’larda Musul ve Kerkük’teki arazileri için mücadele veren Osmanlı hanedan üyelerinin elinde, bazı kaynaklara göre 50.000 adet tapu bulunuyordu. Pek çok tarihçiye göre 2. Abdülhamid ulusal hareketlerin Osmanlı İmparatorluğu’nu tehdit ettiği, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulmaya çalışıldığı, İngilizlerin Irak’taki petrol kaynaklarına göz diktiği o dönemde Osmanlı topraklarını kişisel tapusuyla koruma altına almaya çalışmaktaydı.
Şayeste Hanım'ın duvar onarım ruhsatı...
Sergide yer alan 1922 tarihli Yapı ve Onarım İzin Belgesi, evini bir duvarla çevirmek isteyen Şayeste Hanım’a ait. Formun içerdiği başlıklar, arkasında basılı olarak yer alan Ebniye (Binalar) Yasası’nın ilgili maddeleri, yeni oluşmaya başlayan mimari terminolojide “resm-i mücessem” (üçboyutlu görünüm) ve “pianta” (plan) sözcüklerini yan yana gelişi ve kalfanın resmini koyma zorunluluğu belgenin ilginç yanları.
Habibe Hanım'ın harç muafiyeti...
Son belge ise, yoksulluğu nedeniyle yapacağı küçük bir inşaat için ödemesi gereken harçtan muaf tutulmak isteyen bir hanıma verilen olumlu yanıtı içeriyor.
“Padişahın Tapusundan Şayeste Hanımın Duvarına” sergisinde yer alan belgeler Şehmuz Dirim koleksiyonundan sağlanmış, çevriyazımı Şinasi Acar, günümüz Türkçesi’ne Derya Nüket Özer ve Tufan Sağnak tarafından çevrilmiş.
Mimarlık Müzesi’nde ayrıca; Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarlığı ile Pullar ve Mimarlık sergileri de sürmekte.
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız:
http://www.mimarlikmuzesi.org/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder