Kültürel ve sanatsal yaratıcılık bağlamında bir uluslararası diyalog ve işbirliği projesi olan ve kendini "el yapımı iletişim" diye konumlayan "Craft in Dialogue", son etkinlikleriyle ilgili bir haber bülteni yollamış. Haberlerin içindeki Tokyo Büyük Şehir Belediyesi tarafından Japonya'nın genel kültür politikası paralelinde sürdürülen "Tokyo Wonder Site" çalışmaları -hele "İstanbul 2010" da gözönüne alındığında- çok dikkat çekici. "Kültürü ve sanatı kent yaşamına katmanın laboratuvarı" diye özetlenebilecek bu projeye İsveçli tasarımcılar da katılmış... "Tokyo Wonder Site" yönetmeni Yusaku Imamura -özetle- diyor ki;
...Yaratıcılık bizi insan olarak diğer canlılardan ayıran şeydir. Zaten
canlı olmak yaratıcı bir etkinliğe bağlı olmak demektir. Onların farklı şeyler
olduğunu düşünmeye eğilimli olmamıza rağmen, aslında politika
ve ekonomi de yaratıcı çalışma biçimlerindendir....
...Büyük kentlerde yaratıcılığın türlü biçimleri çeşitleri birbiriyle
buluşur, karışır... Tokyo büyükkentinde de yaratıcılığın her türünün
filizlendiğini söylemek kesinlikle doğru olur. "Tokyo Wonder Site" (TWS) bu
bağlamda sürekli diyalog ve görüş ve değerlerin değiş tokuş edildiği bir
yer olmayı amaçlamaktadır. Çünkü dünya her ne kadar küçüldüyse de hala gerçek anlamda bir diyalog yok...
Eh işte, İsveçli tasarım grubu da dünyanın dört bir tarafından katılan diğerleri gibi, gidip 1 hafta orada yaşayıp, "Harika Tokyo" projesine katkıda bulunuyorsa, Imamura da Tokyo da hedefine biraz daha yaklaşmış oluyor... Çağdaş, kimlikli ve akıllı yerel yönetim yaklaşımı böyle birşeyler de değilse nedir?
İşte bütün bu girişe yol açan haber bülteninin özgün metni:
News from Craft in Dialogue
Nov/Dec 2006
Sweden’s Visual Arts Committee (Sveriges bildkonstnärsfond) has decided that, following the Craft in Dialogue project, support for international exchanges on the part of craft/design professionals will be given a greater share of Iaspis’ regular operations. Planning these operations has taken time because of the need for a more rigorous analysis. A final decision will be made by the Visual Arts Committee in October and this will be submitted to the executive of the Arts Grants Committee in December.
UNIQUE VISIT BY HELLA JONGERIUS
Don't miss a unique visit to Stockholm by Hella Jongerius (NL) arranged by Craft in Dialogue. Hella Jongerius will talk to Mark Isitt, Editor of Forum. In collaboration with the Nationalmuseum, Stockholm
Date: Tuesday 28 November at 6pm.
Venue: Nationalmuseum, Stockholm
Language: English
www.nationalmuseum.se
http://www.jongeriuslab.com/www.forumaid.com
We have updated the Craft in Dialogue website with new materials from the Netherlands and Japan. Thimo Te Duits, design curator at the Boijmans van Beuningen Museum in Rotterdam has written an article about Hella Jongerius's art specially for Craft in Dialogue. The article is an excellent introduction and preparation for the forthcoming discussion at the Nationalmuseum in Stockholm.
Craft in Dialogue has interviewed Joanna van der Zanden, artistic director of Platform 21 in Amsterdam. Plattform 21 is a highly innovative institution in the design field.
Craft in Dialogue is collaborating with Tokyo Wonder Site. Design group Front has taken part in their Creator-in-residence programme.
Photos of the residency are posted on the Craft in Dialogue website.
(Read more about Front’s visit to Tokyo: www.frontdesign.se
Front’s project at TWS www.frontdesign.se/sketchfurniture
Tokyo Wonder Site: www.tokyo-ws.org/english )
Ikko Yokoyama has conducted a very interesting interview with Japanese curator and professor Hisako Hara dealing with a wide range of (art) topics.
Check our website for further information: http://www.iaspis.com/craftcraft
- - - - - -
O da ne? "Türkler ve Sarı Tehlike" mi???
Tam bu konuyu kapatacakken, "Craft in Dialog' web sitesinin arşivine de bir göz atayım" demiştim ki, "THE TURK IS COMING AND THE YELLOW PERIL IS ALREADY HERE" ("Türk Geliyor ve İstilacı Sarı Irk Çoktan Burada") diye bir makale başlığı... Seramik sanatçısı ve "el yapımı iletişim" projesinin yöneticilerinden Päivi Ernkvist 2005'te, Mart ayında yazmış bu makaleyi. Ernkvist, Viyana'da "Die Kunsthalle" sanat müzesinde açılan Türklerle ilgili bir sergi haberi ile başladığı makalede, müze cephesinin ay yıldızlı bayrakla donatıldığını belirtiyor. Bu yaklaşımın "Viyana kuşatmasında tamamlanamayanın" şimdi "Türkiye'nin AB'ne girişi ile tamamlandığı yolunda bir provokasyon" olarak değerlendirildiğine dikkat çekiyor. Başlıktaki "Sarı tehlike"nin ise Türklerle doğrudan ilgisi yok. "Sarı tehlike" metaforu, yazarın Viyana'nın yine önemli uygulamalı ve çağdaş sanat müzelerinden MAK'ta yapılan ve Çin sanatının Avrupa sanatını nasıl etkilediğini kanıtlamayı amaçlayan çalışmalara bir gönderme. Yazar, Avrupa'nın "yabancı" saydığının aslında onun "çoktan içinde" olduğunu söylüyor. Yüzeyi biraz kazıyınca altından çıkan bu kültürel iletişimin bugünkü Avrupa'nın büyümesi için çok önemli olduğunu da ekleyerek...
Ne rastlantı! Tam da bugün, İstanbul'da, İsveç Araştırma Enstitüsü'nde bir konferans var. Konusu: "Johan-David Åkerblad – 18. yüzyıl sonlarındaki Şark konusunda uzman İsveçli". Åkerblad'ın İstanbul'daki çalışmalarını kapsayan Konferansı aynı konuda uzman Fredrik Thomasson verecek...
Baş ya da değil, AB müzakerecilerimizin ya da onların danışmanlarının bu gibi bilgi belge kaynaklarını görmesi/bilmesi herhalde iyi olurdu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder