Cuma, Aralık 13, 2013

"GISELLE"İN AVRUPA YAKASINDAKİ TEK TEMSİLİ 8 OCAK'TA ANCAK YERİ BİRAZ ZORLU

Sevgili Alim Günay yollamış:

"…İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 8 Ocak 2014 / Çarşamba akşamı, Romantik (Beyaz) Bale eserlerinin en önemlilerinden biri sayılan GISELLE Balesini seyircisiyle buluşturacak. Siz sanatsever dostlarımın, birkaç nedenden ötürü özellikle bu tek özel temsili kaçırmamanızı öneriyorum.  Birincisi İstanbul'da uzun zamandır, AKM kapatıldığından bu yana Orkestralı Bale Temsili sergileyememiştik, ikincisi dekoru ve kostümüyle göğsümüzü kabartan bir yapım oldu, bir başka önemli neden de devletin tiyatro, opera ve bale gibi önemli sanat kurumlarına karşı hazırlıkları süren yeni düzenleme tasarılarına en güzel tepkiyi, bunları duyup, okuduğumuzda değil bu yoğun emekle ortaya çıkartılan yapımları bir biletli koltuktan izleyip hatta birkaç dostunuza da önerip, duyurup izlettirerek sanata, yıllardır destekleyip alkışlarınızla yüreklendirdiğiniz genç emekçilerin yanında, çok sesliliğin yanında olduğunuzu gösterebilirsiniz..

Bilet fiyatları ;
Salon : 75 - 50 TL (İndirimsiz )
Balkon : 50 TL (%50 öğrenci indirimi yapılmaktadır)"


Alim'in mesajını okur okumaz, "Kente karşı saygısızlık" diye nitelenen yeni yapıların listeleri çıkarılıp, sosyal ağlarda "Kapısından bile geçmem" diye gruplar kurulurken, bu temsilin verileceği sahnenin yeri de o listelerin başındayken,  "Giselle çok iyi de seçilen sahnenin yeri, oraya gidilmesini zorlu (!) hale getiriyor" dedim içimden. Hatta ona da yazdım! O da "temsillere aslında Kadıköy Süreyya'da başlandığını, ancak Avrupa yakasında da uygun sahne bulunmasının zorluluğuna" değindi. Bir nevi seçeneksiz kalma hali yani… 
Karar sanatseverlerin artık. 

















Burada da Basın Bülteni var:


ROMANTİK BALENİN BAŞ YAPITLARINDAN
GISELLE

İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ İLE YENİDEN HAYAT BULUYOR

Konusu büyük Alman şairi Heinrich Heine'nin "Almanya Üzerine" adlı kitabında anlattığı Wililer Efsanesi'nden alınan GISELLE, Fransız besteci Adolphe Adam'ın (1803-1856) müzikleri üzerine Jean Coralli-Jules Perrot-Marius Petipa koreografisiyle, kırsal yaşam biçimi ile olağandışı dünyayı bir arada işleyen, aşkın yüceliği ve tutkunun vazgeçilmezliğini vurgulayan  romantik balenin en önemli birkaç yapıtından biridir.

Eser ilk kez  28 Haziran 1841'de Paris'te, Ballet du Théâtre de l’Académie Royale de Musique’de  oynamıştır..


Dans etmeyi çok seven GISELLE, çocuksu, kırılgan, aşırı hassas bir köy kızıdır. Ancak kalbi hasta olan güzel  GISELLE, onunla kılık değiştirmiş olarak Loys kimliği ile flört eden ve aslında bir Kont olan Albrecht’e aşık olur.


Aşk, hüsran, ölüm, vicdan azabı, kavuşamama ve yeniden birleşme düşü ekseninde geçen GISELLE; tüm bu "imkansız aşk", zengin erkek – fakir kız" gibi dramatik konuları  ve ikinci perdede gerçek dışı, fantastik olayları  anlatırken gerek koreografide gerekse görsellikle seçilen estetik dil sayesinde, romantik balenin baş yapıtlarından biri haline gelmiştir.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin bu yıl yeniden repertuarında yer verdiği Giselle balesi, orkestra ile bütünleştiğinde gerçek anlamda sihrini tamamlayan bir eser. Aynı zamanda uzun yıllardır özlenen ( AKM’den sonra) orkestra eşlikli bir ‘’ beyaz bale ‘’seyirciyle buluşmuş oluyor. 
Ivanka Lukateli GISELLE’i, orijinal konu ve koreografiye sadık kalmakla birlikte ufak bazı değişiklikler yaparak sahneliyor. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı ise yıllarca bale eserlerinde orkestrayı  yöneten tecrübeli şef Elşad Bagirov yönetecek. Eserin dekor tasarımları Adnan Öngün'e ait. Balenin  kostüm tasarımları ise Serdar Başbuğ imzası taşıyor. Hedeflenen görsel bütünlüğün son halkası olan ışık tasarımını Metin Koçtürk üstleniyor.

Giselle Temsil Tarihleri :

19 Aralık 2013, Perşembe  saat : 20.00
21 Aralık 2013, Cumartesi  saat : 16.00
8 Ocak 2014, Çarşamba  saat : 20.00 / ZORLU CENTER 
PERFORMANS SANATLARI MERKEZİ – ANA TİYATRO
11 Ocak 2014, Cumartesi  saat : 16.00
12 Mart 2014, Çarşamba  saat : 20.00
14 Mart 2014, Cuma  saat : 20.00
15 Mart 2014, Cumartesi  saat : 16.00
20 Mart 2014, Perşembe  saat : 20.00
22 Mart 2014, Cumartesi  saat : 16.00



Salı, Aralık 03, 2013

RÖNESANS'TAN E-SKOP'A, ORADAN BAXANDALL ve DENİZ ŞENGEL'E…

Rönesans sanatı ile ilgili birşey ararken aklıma E-Skop geldi. Son zamanlarda en çeok beğendiğim yayınların başında geliyor… Bu yayını başlatan Ali Artun, pek sevdiğimiz Galeri Nev'in de kurucularından imiş…

E-Skop, çok akıl çelici. Bir şey ararken başka bir şey görüp takılma olasığınız çok yüksek! Nitekim,  şöyle başlayan bir metni sonuna kadar okumamak mümkün mü? Hele son iki hafta sonu "Kültürel Üretim ve Mülkiyet" gibi bir konu üzerine tartışmalara yeni katılmışken…

Sanat tarihinde para çok önemlidir.' 1972 yılında herkes, Rönesans resmi üzerine kaleme alınmış ilmî bir eserin ilk sayfasında okuduğu bu sarih ve dobra cümle karşısında şaşkına uğradı. 15. Yüzyıl İtalya'sında Sanat ve Deneyim: Stilin Toplumsal Tarihine Giriş başlığını taşıyan bu eser, ânında, üniversitelerin müfredatına girdi ve müzelerin kitap mağazalarındaki raflarda yerini aldı; Rönesans sanatı denince herkesin okuduğu ilk kitap olma özelliğini hâlâ koruyor. Cambridge Üniversitesi, Victoria & Albert Müzesi ve Warburg Enstitüsü’nde öğrenim görmüş, filolojiye ilgi duyan bir akademisyen olan yazarı Michael Baxandall, göründüğü kadarıyla, Rönesans sanatı gibi saygın bir alanın kapılarını tabir-i caizse barbarlara açmıştı. Soğukkanlı bir âlim üslubuyla şöyle diyordu Baxandall: 'Sanat tarihindeki önemli olgulardan biri de, malların konduğu muhafazaların ancak 19. yüzyıldan sonra standartlaşmış olmasıdır; bundan önce muhafazaların hiçbiri –ki fıçı, çuval ya da balya biçiminde oluyorlardı– diğerinin aynısı değildi, dolayısıyla bir muhafazanın hacmini hızla ve doğru şekilde hesaplama yeteneği, ticaret yapmanın temel koşullarındandı.' Tabii Baxandall bunları yazana kadar, malların nasıl muhafaza edildiğinin sanat tarihi açısından önemli olduğu kimsenin aklına gelmemişti…" (E-Skop, "Sanat ve Deneyim: 15. yy İtalyasında Gündelik Hayatla Sanatın Birliği" ) 
Michael Baxandal (Fotoğraf: Svetlana Alpers)

Bu yazı, Michael Baxandall hakkında yazılmış şu makalenin Elçin Gen tarafından yapılmış çevirisi. Buradan Baxandall'ın peşine düşüldü tabii. UC Berkeley'de efsane isimlerden biri iken 2008'de terketmiş dünyayı… Onun yukarıdaki yazıya da temel oluşturan ve Rönesans'ı anlamak isteyen herkesin ilk okuduğu "Painting and Experience in Fifteenth-Century Italy: A Primer in the Social History of Pictorial Style (1972)" kitabını ararken 2009'da aramızdan ayrılan Deniz Şengel'le karşılaştım. Ne kadar güzel bir insanmış. Ne kadar güzel izler bırakmış… Bırakırken "Önsöz"ünü bizzat Baxandall'ın yazdığı "On Beşinci Yüzyıl İtalyasında Resim ve Algı" başlıklı, Ece Şetvan çevirisi "O" kitaba da bir Sunuş yazıp, basılmak üzere Bilgi Üniversitesi Yayınları'na  bırakmış… 
İYTE- E.Bülten Deniz Şengel Özel Sayısı

Bu bilgiyi Kıvılcım Yavuz'un yukarıdaki sayfadaki yazıda ve dipnotunda gördüm:

"…Üzerinde titizlikle çalıştığı ve uzun yıllardır yayımlanması için uğraştığı ünlü sanat tarihçisi Michael Baxandall’ın On Beşinci Yüzyıl İtalyasında Resim ve Algı adlı eseri basılmayı bekliyor. [2] 
- - -
[2] Michael Baxandall, On Beşinci Yüzyıl İtalyasında Resim ve Algı, Michael Baxandall’ın Türkçe Basıma Önsözü ve Deniz Şengel’in Sunuş Yazısı ile, yay. haz. Deniz Şengel, çev. Ece Şetvan (İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2010’da yayımlanacak).

Bilgi Üniv. Yayınları'nı yöneten dostumuz, öğrencilerin deyimiyle "Fahri Baba" mı bekletmiş bu kadar bilemiyorum, yapmadığı iş değildir muhteremin çünkü, ama kitabın orada ve 2010'da basılmadığı muhakkak. Nitekim E.Skop bu konuda şu bilgi notunu düşmüş:

"Baxandall'ın 15. Yüzyıl İtalya'sında Sanat ve Deneyim kitabının Türkçesi, önümüzdeki dönemde İletişim Yayınları sanathayat dizisi kapsamında yayınlanacaktır."

Kim basacaksa bir an önce bassın ama…  Deniz Şengel'in anısına hiç değilse.
Yağmur gibi kitap basılan bir ülke olduk, yalan mı? Böyle içerikler bekletilir mi bu kadar?