Çarşamba, Nisan 10, 2002

İsrael ve Filistin’de kültür-sanat...



Ortadoğuda ipler iyice birbirine karışırken, Filistin ve Israel’deki kültür ve sanat yaşamının, kültürel korumanın ne merkezde olduğu da ayrı bir merak konusu...

Avrupa Birliği’nin 26 Avrupa ülkesi ile Israel’den oluşan ve bir “Avrupa Kültür Mirası Ağı” kurmayı amaçlayan “Cultivate Europe” projesinin alt başlığı; “Cultivate Israel” web sitesine bakılacak olursa, Israel’in bu konuda hiç bir sorunu yokmuş gibi görünüyor. Sitenin girişinde “İsrael, yalnız bilişim teknolojilerinde değil, kültür mirası alanında da dünyaya çok şey sunuyor” deniliyor. İsrael’in, A.B.’nin 5. Çerçeve Programı kapsamında katıldığı programlardan yalnızca biri olan “Cultivate Israel” ile şunlar amaçlanıyor:

  • A.B. “Bilgi Toplumu Teknolojileri” programı içinde İsrael kültür mirası kurumlarının bilinirliğini artırmak ve katılımın başarısı için çalışmak,

  • Müzeler, anıtlar kurumları, kütüphaneler, arşivler ve galerilerden oluşan Avrupa kültür mirası ağının bir parçası olmak (Israel’in 200’e yakın müzesi var) ,

  • Israel’deki pek çok önemli kültür mirası kurumu ve ören yerini Avrupa’daki etkinliklerle ilinitilendirmek,

  • “Bilgi Günleri”, elektronik bilgi servisleri gibi araçlarla AB’nin “Bilgi Toplumu Teknolojileri” programına sunulmuş tekliflerin kalite ve sayısını yükseltmek.


  • Kültür ile teknolojinin bu işbirliği İsrael toplumunu daha “incelmiş” düzeylere taşıyor. Örneğin geçtiğimiz Mart ayını, ülkenin ilk “yaratıcı çevrebilim” ve “eko-turizm” merkezi Lotan’da kuş gözlemeye hasretmişler...

    Öbür tarafa gelince... Filistin’in sayfiyesi ve “kültür şehri” Ramallah’ın web sitesi, daha çok “gelecek zaman” kipiyle konuşuyor. “Pek çok kültür sanat merkezinin Israel işgali altındayken yokedildiği, şehrin hem altyapı, hem kültür yaşamı açısından her seferinde yeniden inşa edilmek zorunda kalındığı” vurgulanan siteden, sadece bir tek bağlantı veriliyor, Filistin Kültür Bakanlığı’nın kurduğu: “Sakakini Kültür Merkezi”...

    Sakin bir müzikle açılan sitede El Aksa’dan sonra hazırlanmış “100 Şehit 100 Yaşam” ve 1998’de 50. yıldönümü yaşanan “Nakba” (Kıyamet) başlıklı sergiler, Görsel Sanatlar, Edebiyat, “Filistinli kültürel kimliği”ni işleyecek uzun vadeli etkinlikler ve Mart ayı programı yer alıyor. Filistinliler de Mart ayında “Sinema ve Fotoğrafta Kadın” konulu 3-5 film gösterisi yapmışlar... (Bu yazı gazeteye yollanırken, evinde mahsur kalan bu Merkez'in Müdiresi'nin yazdığı ve "Indymedia"da yayınlanan çağrı internet'te bir e-posta zinciri halinde dolaşıma çıkmıştı...)

    Bir de dönüp, UNESCO’nun web sitesine, “Silahli Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasina Dair Sozlesme ve Ekleri”nin bulunduğu sayfaya bakalım:

    “Yaşamlar kayboluyor… Aileler göçmenlere dönüşüyor… Çocuklar sakatlanıyor… Anıtları niçin korumalı? Birgün çatışmalar bitecek… Birgün insanlar kendi evlerine dönecek… Parçalanmış yaşamlar yeniden bir araya gelecek… Kültür mirası kimliği yansıtır. Onun korunması dağılmış toplumların ve kimliklerinin yeniden kurulmasına, onların geçmişlerinin ve geleceklerinin birbirine eklemlenmesine yardım edecek…”

    İnşallah!


    Yayın: 4 Nisan 2002, Milliyet Kültür ve Sanat Eki

    Hiç yorum yok: