Bugünkü Hürriyet Pazar'da Tolga Tanış'ın "30-40 Yaş arası İçin IKEA Tablolarını Atma Vakti" başlıklı yazısını görünce hemen tıkladım!
Tanış, Doğan Hızlan'ın "Sanatı Orta Halliler Yaşatır" başlıklı yazısına gönderme yapmış.
Hızlan, o yazısında geçenlerde Sakıp Sabancı Müzesi'nde açılan "Rembrandt ve Çağdaşları" sergisi ile ilgili izlenimlerini yazarken, sergi kataloğunda dikkat çekilen önemli hususun altını çiziyor: "ressamların, saray ve kilisenin bittiği yerde, eserlerini seçkinler ve orta hallilere satabilmeleri!" Sonra da bizde de bir zamanlar orta hallilerin resim alabildiklerini, şimdi ise öyle olduğunu sanmadığını söylüyor.
Tanış, o orta halliler tarafından "duvar boş kalmasın" diye asılan "bet IKEA tabloları"nın yerini gerçek sanat eserlerinin alabilmesi için, pragmatik Amerikan yaklaşımlarından oluşan bir rehberi okurlarıyla paylaşıyor. Rehberin ilk maddeleri bana sanki "borsada oynamaya yeni başlayanlar için ipuçları" tadı verdi. Ama son madde çok gerçekçi: "Öğrenciler!"
"İlla Komet'i atölyesine kapatmak zorunda değilsiniz" diyor, Tanış, Amerika'da ev dekoratörlerinin başlattığı bu yöntemle "gidin Mimar Sinan'a, portfolyosunu beğendiğiniz bir öğrenciye iş verin!"
Bunu okuyunca aklıma Haldun Dostoğlu ile yıllar önce yaptığımız bir sohbette onun şöylece bir değindiği; villa tasarımlayan kimi "mimarların özgün tablolar için özel olarak bıraktıkları boşluklar" geldi...
Buradan da "evde gerçek sanat" arayanların, ille özgün eser alamıyorlarsa reprodüksiyon ya da özgün baskılar alabileceği...
Onu bunu bilmem, bizim duvarlarda hala onlardan var, 30-40 yaş arasındayken Galeri Nev'den aldığımız Abidin Dino'lar, Tiraje'ler! Mutluyuz onlarla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder