Perşembe, Ocak 24, 2002

Yeni okur-yazarlık türleri...



Kimin için olduğu pek değil, ama kimin için olmadığı açık olan “Bilgi Çağı”nda “okur-yazarlık” artık başka türlü tanımlanır oldu…

Yeni okur-yazarlık türlerinin başında “bilgisayar okuryazarlığı” geliyor. Elin kalem tutması ya da daktilo kullanabilmek yeterli değil. Artık bilgisayar başına geçip, kelime işlem programlarından başlayarak, tablolama, hesap kitap yapma, görsel sunumlar hazırlama, veri tabanı oluşturma, web sayfaları dizayn etme ve kişisel yayıncılık yapmaya kadar, ilgi alanı ve beceriler ölçüsünde bilgisayarın günlük yaşama sokulması gerekiyor.

Sonra, bilgi çağında bilginin hangi formatlarda üretildiğini ve kullanıldığını anlayabilmek bağlamında “dijital okur-yazarlık” var. Mesela Macaristan’daki Orta Avrupa Üniversitesi, “Açık Toplumlar İçin Dijital Okur-yazarlık” kurs programı ile akademisyenlerin bu konudaki açığını kapatmayı amaçlıyor . Washington Üniversitesi ise kendini sınamak isteyenler için bir test hazırlayıp, internet’e atmış.

-Şimdilik!- en son okur-yazar türü; “bilgi okur-yazarı”! Bu, bir ele bilgisayarın faresini alıp, internet’te bir siteden ötekine gezinmek , alışveriş, banka işlemleri, “chat” yapmak veya bir takım web siteleri oluşturmak anlamında değil, elektronik ortama aktarılan “içerik”le doğrudan ilgili bir kavram. Avrupa’nın ilan ettiği, bizim de etmemiz beklenen seferberlik kapsamındaki “Elektronik Öğrenme” (“E-Learning”) projesinin temelinde yatan kavram bu. Bilgi-okur yazarlığı, bir taraftan “ışıkları yanmayan o dev kütüphanede”; doğru kaynağa kısa sürede ve en ekonomik biçimde ulaşmak, bir taraftan da bilgi üretmek ve bilgiyi işlemekte onu etkin biçimde kullanmak anlamına geliyor. “Bilgi okur-yazarıyım” diyebilmek için şunlara sahip olmanız gerekiyor (kaynak:Nua):

  • Bilgiyi (içeriği) etkin bir biçimde ve beceriyle bulabilme yeteneği,
  • İçeriğe, eleştirel gözle yaklaşıp, onu ustaca geliştirebilme yeteneği,
  • İçeriği, doğrulukla ve yaratıcı bir tarzda kullanabilme yeteneği,
  • Nitelikli içerik yaratma ve yaratım sırasında başkalarıyla işbirliği yapabilme yeteneği.

    Görüldüğü gibi, bu özelliklere sahip olmak çok da zor değil, cahil kalmaya ( ! ) değmez yani...


    Yayın: 24 Ocak 2001, Milliyet Kültür Sanat

  • Salı, Ocak 22, 2002

    Kütüphanenin ışıkları....




    Gerry McGovern...
    İrlanda’dan çıkıp, dünyaya yayılmış “NUA” unvanlı bir kuruluş var. İnternet araştırmaları ve elektronik yayıncılık konusunda dünyada “bir numara”. NUA’nın başkanı Gerry McGovern, “E-devlet=E-yayıncı” adlı yayınında, Internet’te 2,5 milyar adet belge bulunduğunu, bu yığına hergün ortalama 7 milyon adet daha eklendiğini” belirterek “Web, ışıkları yanmayan ve bütün kitapların yerde yığılı olduğu bir kütüphaneye benziyor” diyor . İnternet'le doğan farklı ekonomi ve iletişim kültürünün, tek başına, insanlığın toplumsal yaşam kalitesini yükseltmeye yetmediği açık. Tıpkı, Gutenberg matbaasından yirmi-otuz yıl sonra Avrupa'da 50 milyon kitapla Aydınlanma Çağı’na girilmesinin, faşizmi ve dünya savaşlarını engellemeye yetmediği gibi...

    AB, Türkiye ve İnternet


    Dünyanın kuzeyi ve güneyi arasındaki eşitsizlik, şimdi “dijital bölünme” etiketiyle ABD ile Avrupa arasında, Avrupa içindeki ülkelerin kendi arasında, dünya ile Türkiye arasında... su yüzüne çıkıyor. Ama aynı İnternet, insanlık için matbaa ile kıyaslanmayacak kadar geniş olanakları da içinde barındırıyor. Etkileşimli iletişim ve sivil toplumun kendini özgürce ifade edebileceği bir kamusal alan olması gibi. 90’lı yılların başında İnternet’i hafife alan Avrupa da, şimdi “e-Avrupa” projesi ile hem ekonomik, hem kültürel açıdan atağa geçip, İnternet’e hızla “Avrupa içeriği” yerleştirmeye çalışıyor. Bazı görüşlere göre bu telaşın nedeni, Amerikan kültürünün yayılmacılığına karşı Avrupa kültürünü korumak ve yaygınlaştırmak. ( Bkz. Ethan B. Kapstein, Minnesota Üniversitesi - Thomas Marten, Worldcom France, “Bridging the Transatlantic Digital Divide”) Bazıları yeni sistemin ayakta kalabilmesi için bu projenin Amerika ile danışıklı uygulandığını ima ediyor .(Ör. Harvard Üniversitesi'nden Pippa Norris. Pippa Norris, “The Worldwide Digital Divide: Information Poverty, the Internet and Development”. Harvard Üniversitesi profesörlerinden Pippa Norris’in web sitesinde, “Dijital Bölünme” konusunda araştırma yapanlar için geniş çapta kaynak var. Bu arada AB’nin Avrupa ve İnternet kültürü politikasını İsveç'te olduğu gibi Birlik üyeleri içinden eleştirenler de var.)
    Bu tablo içinde Türkiye, projenin “e-Avrupa+”  (*) adı verilenine kendi isteği ile dahil olmuş durumda. Hani şu telekomünikasyon-altyapı sorunları da olmasa, aslında Türkiye’nin, oluşturulmaya çalışılan kültürel içeriğe katılacak malzeme konusunda, bırakın Amerika’yı, birçok AB üyesinden de çok daha zengin olduğunu söylemek mümkün. Binlerce yıllık Anadolu uygarlıklarından başlayarak web’e taşınacak öyle çok şey var ki...

    Bundan böyle bu bölümde, bir taraftan bu zenginliği keşfetmeye, bir taraftan da şu “ışıkları yanmayan kütüphane”deki nitelikli içeriğe birlikte ulaşmaya çalışacağız. Bu bağlamda paylaşmak istediğiniz kaynakları ve önerilerinizi bana yukarıdaki e-posta yoluyla iletebilirsiniz. Haftaya “yeni okur-yazarlık türleri”!

    (*) iEurope web

    Yayın Tarihi: 17 Ocak 2002 "Milliyet Kültür Sanat"

    Cuma, Ocak 18, 2002

    Internet'teki kültür - sanat kaynaklarını araştırırken, bulunca heyecan duyduğum web sitelerini, önce dostlarımla paylaşmaya başlamıştım...

    Adresler birikmeye başlayınca, Milliyet Sanat'taki dostlar bunları haftalık yazılara dönüştürmemi istemişlerdi. "Dünya Günü" ile ilgili adreslerle dolu ilk yazı 22 Nisan 2000'de
    yayınlandı. 2001 Şubat'ına kadar gazetede süren bu yazıların ve verilen kaynakların toplu bir dökümü için "2000 Arşivi" sayfasına göz atabilirsiniz...

    "Web'de Kültür Sanat", şimdi her hafta Perşembe günleri Milliyet'le birlikte yayınlanacak "Kültür - Sanat" ekinde yer alacak. Yayından sonra yeni yazıları burada saklayacağım...

    Bu yazılarda, "kültür"ü "toplumların kendileri için yarattıkları yaşam biçimi" bağlamında ele alarak, web'deki izdüşümlerin izini sürüyorum! Bu yüzden zaman zaman yelpaze genişleyebiliyor. Paylaşmak istediğiniz web adreslerini, önerilerinizi, eleştirilerinizi yukarıdaki adresime göndermeniz, beni mutlu edecek.