Cuma, Haziran 14, 2002

“Mağara-Forum”-I




Hasankeyf’te gün batımı ... Zirveye yakın bir mağaradayız. Tarihi Kentler Birliği’nin “Forum”larından biri başlıyor ...

“Mağara-Forum”u, Genel Danışman Oktay Ekinci, Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı hakkında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Kültür ve Eğitim Komisyonu Genel Raportörü Vlasta Stepova’nın raporundan sözederek açıyor. Stepova, geçen yıl bölgeye 4 günlük bir ziyarette bulunmuş, Hasankeyf’te ise sadece bir gün kalıp, barajın kültür varlıkları üzerine etkileri konusunda 100 sayfalık bir rapor yazmıştı. Stepova, bölgedeki tarihsel ve kültürel mirasın önemli olduğunu anlatmakla birlikte, Hasankeyf’in kurtarma kazıları ile kurtulabileceğini, böylece barajın yapılmasında bir sakınca olmadığını belirttiğinden, Ekinci, tartışmayı bu başlık altında açıyor...

Şimdi verilen mesajlardan bazı alıntılar:

Ekinci: “...Şimdi biz bu hanımın kurtarılabileceğini iddia ettiği bir mağaranın içindeyiz. Dünyada bu dokuyu, bu kentsel bütünlüğü, bu binlerce yıllık yaşanmış ve birbirine geçmiş olan değerleri kurtaracak hiçbir teknoloji yok. Çünkü kent bir bütündür. Kurtarma kazılarında iki risk vardır; gelecek kuşaklara sanki ‘en değerlisi oymuş da kurtarılmış’ izlenimini verir. ki, kesinlikle taşınamayacak olan o doku kurtarılamayacağından, en önemli unsurları da aktarmamış olursunuz. Ayrıca, kurtarma kazılarında ‘hangisi değerlidir?’ kararı verilemez”!

Prof. Dr. Metin Sözen: “Hasankeyf’in sorumluluğunu kim yüklenecek?’ Bu ortak bir sorumluluktur, birilerinin karar verme mekanizmasının çok önünde ve ötesindedir. Bugün vereceğimiz kararı bizim kuşak adına tartışmamız lazım. ‘Hasankeyf’de, acaba bizler bu büyük kararı verme yetkisine sahip miyiz, ne oranda sahibiz ve buna yetkimiz var mı?’ Bu yüzden bütün herkese soruyorum. Türkiye’de yaşayanlara, dünyada o raporları yazanlara soruyoruz , bellli angajmanlar içinde gelip, burada Türkiye hakkında bir takım kararlar vermek isteyenlerin de sorularının arkasındakini aramak zorundayız. Bu konuda taraflıyız Çünkü dünya ile ilişkimiz namuslu ve dikkatli olmak zorundadır.”

Cengiz Varnatopu, Edirne Belediye Başkanı

“O araştırmacı bayanın bir günde hazırladığı raporundaki görüşe katılmıyorum. İnsanlar geçmişini görmezlerse, geleceklerini de tayin edemezler. Geçmiş medeniyetleri bilmek, bulmak, araştırmak durumundayız. Ben başka projeler önerilerek burasının kurtarılmasından yanayım.”

Vahap KUSEN, Hasankeyf Belediye Başkanı

Bugün size Hasankeyf’in çok küçük bölümünü gezdirebildik. Ben TKB kurucularındanım ve hemen her toplantıya katıldım. Her toplantıda da bağırarak ses getiririm, ‘Hasankeyf kurtulmalıdır’ diye. TKB’nin esas teması da tarihi ve kültürel değerleri gelecek kuşaklara aktarmaktır... O bayanın gezisinde ben de bulundum. Giderken vah vahlar ederek ayrıldığını hatırlıyorum. Şimdi ben kamuoyuna seslenmek istiyorum. Taliban Buda heykellerini yıktığında, Ecyad kalesi yıkıldığında ne de üzüldük. Tepki verdik. Beni sevindiren şey tarihi kültür değerleri koruma bilinci oluştu, ama yurt içinde kaybedeceğimiz şeyler için çıt çıkarmıyoruz. Halfeti’yi kaybettik biliyorsunuz. Samsat’ı ise hiç kimse duymadı. Sıra Hasankeyf’de. Bu tarihi miras hepimizin... Bugün 100’e yakın TKB başkanı var, şimdi 100 kişiyiz, yarın 1000 olacağız. Umarım Hasankeyf barajla birlikte gelecek nesillere hizmet eder ve Hasankeyf’e kamouyunda sahiplenme bilinci doğar ve Hasankeyf yıllarca yaşar...”


Yayın: 16 Mayıs 2002, Perşembe, Milliyet Kültür Sanat Eki

Hiç yorum yok: