Salı, Temmuz 05, 2011

"PLATON, BİR GÜN BİR ORNİTORENKLE BARA GİRER"den ÖZGÜR BAYKUT'A

Tatil okumalarından:
Platon Bir Gün Bir Ornitorenkle Bara Girer...

Bu kitap, "felsefenin mizah yoluyla daha kolay anlaşılması" amacıyla yazılmış, yazarları ve tüm yorumlar bunu vurguluyor.
Bana da başka bir şeyi bir kez daha doğruladı! O da kıta Avrupası ile Amerika arasındaki duruş ve üslup farkı.
Bu en başta "akademik yazı"larda kendini gösteriyor.
Birincisi bir konuda birşeyler yazıp çizerken, ne kadar ciddi, ne kadar çetrefil olursa o kadar değerli, diğeri aynı şeyi hiç "kasmadan", ne kadar basite indirgeyip ne kadar kolay anlaşılır kılarsa o kadar!
Onlar, bunu yaparken yazın dünyasının akla gelebilecek her türlü anlatım aracını kullanabiliyorlar.
Örneğin "mahremiyet" / "Right to privacy" konusunda okuduğum "Privacy In Atlantis" başlıklı bir makale, antik tiyatro metin formatında kaleme alınmıştı. Oradaki çeşitli karakterler arasında bir de "filozof" vardı. İşte geçenlerde çıktığımız bir haftalık kısa tatilde yanıma aldığım kitaplardan yukardakini okurken, sık sık bunu hatırladım.

Yazarlar Cathcart ve Klein, Harvard'da felsefe okumuşlar, sonra felsefe ile ilintili işlerin peşinde koşmuşlar. Bu arada yazıp durmuşlar. Şimdi birlikte yapıyorlar bu işi. Türkçe'ye Algan Sezgintüredi'nin çevirdiği kitap Aylak Kitap tarafından yayınlanmış. Web sitelerinde diğer kitapları olan ve Türkçe'ye "Nietzsche Öldü Hipopotam Olarak Yeniden Doğdu" başlığıyla çevrilen "Heidegger and a Hippo Walk Through Those Pearly Gates" sesli olarak da yayında... Ana Sayfa'ya Descartes, Berkeley ve Kierkegaard'ın felsefe yaklaşımlarının "kolay yoldan" anlaşılacağı videolar konulmuş.

Ve Özgür Baykut...

Cathcart ve Klein, aynı sitede okuyucu görüşlerine de yer vermişler ki o sayfaya bakarken "bizden" de bir yorum gördüm.
Özgür Baykut yazmış. Kendi blogunun adresini de ekleyerek: ozgurbaykut.com  !
Eh, elbette bu adres de tıklandı... İnanılmaz zenginlikte bir içerik cennetinin içinde buldum kendimi. Bir önceki site de birden son derece yavan geldi. Tasarımı da harika bu blog, "Alaçatı", "Ben çektim", "Keyif Zamanı" ve "Ben Yazdım" başlıklı dört ana bölümden oluşuyor. İran ve Azerbaycan dahil, dünyanın dört bir yanından çekilmiş fotoğraflar, sergi/kitap/müzik yorumları ve Baykut'un kitapları ile çeşitli yazıları keyifle izlenip/okunuyor...

Baykut'un blogunda -ne rastlantı- benim bu yazıma neden olan kısa / Ege yaz tatilinin geçtiği yerlerin çoğu çok ilginç görseller ve ipuçlarıyla birlikte yer alıyordu. (Örneğin bu sayfaya uğrarlarsa, sevgili Gürel Yontan ve Bilge için şurada asla bir daha başka adresle karıştırılmayacak bir "Kırçiçeği" tarifi var! Karabuda'lar da herhalde buraya ilgiyle bakarlar! Ayşe'nin Dolabı'na ben de bayılmıştım!)

1972 doğumlu iş adamı/çok yönlü sanatçı ve yazar Özgür Baykut'un "Tanrı'nın Oyunu" adında bir deneme kitabı ve "40" adında bir romanı yayınlanmış. Üçüncü kitabını yazıyormuş...


Şimdi okurken en çok ne içmeyi seviyorsanız, ondan alın elinize, arkanıza yaslanın ve bu blogu keşfe çıkın bence!

Ha, "ornitorenk" neyin nesi mi?
İşte şuymuş:
John Gould print image of Ornithorhynchus anatinus (platypus), 1863

5 yorum:

Özgür Baykut dedi ki...

Hakkımda yazdıklarınızı keyifle okudum ve ne yalan söleyeyim oldukça şımardım, sevgiler... Özgür Baykut

Özgür Baykut dedi ki...

Hakkımda yazmış olduğunuz yorumları okudum ve ne yalan söyleyeyim oldukça şımardım, sevgiler... Özgür Baykut

A.T. dedi ki...

Şimdi tekrar baktım da az bile yazmışım! -Arşiv 2012'de duraklamış mı?- Bu arada şimdi SuveSabun'u da gördüm.
Twitter'dan izleyeceğim onu da.
Sevgiler…

Özgür Baykut dedi ki...

Teşekkürler :) Arşiv 2012'de durakladı evet, biraz soluklanmak için şimdilerde yeni yeni tekrar coşmaya niyetlendim... Güzel bir arşiv oluşturdum yazmak için ama memlekette keyifli bir şeyler yazmak ne mümkün... İnsan suçlu hisseder oldu kendisini hayattan keyif aldığı için!!!

Özgür Baykut dedi ki...

Arşiv 2012'de duraklatıldı... Aslında duraklatılmadı da blog sahibi tembelliğe sardı azıcık sonrasında yazayım dediğimde memleketin halinden hep karanlık satırlar döküldü, eklemedim. Malum blogum hem yazana hem okuyana keyif vermeyi amaçlıyor. Biriken bol fotoğraf, hikaye var. Güneş açtı, bulutlar dağılır yakında, bir parmak keyif çalma zamanı geliyor bloga... Yorumlar için teşekkürler, sevgiler...